Türkiye’nin en uzun soluklu gençlik festivali olan Genç Günler’in 38.’si, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Festivalin bu yılki önemli konuklarından biri de başarılı oyuncu Mehmet Günsür oldu. Söyleşide hayat felsefesini ve kariyerinin dönüm noktalarını paylaşan Günsür, samimi açıklamalarda bulundu.
Moderatörlüğünü Can Başak’ın yaptığı söyleşide, Mehmet Günsür kariyerine nasıl başladığını ve bu süreçte yaşadıklarını anlattı. İlk olarak, ailesinin kökenlerinden bahseden Günsür şunları söyledi:
“Fatih benim ilgimi çeken bir yer. Müjdat Gezen’in jenerasyonunda çok önemli sanatçılar yetişmiş. Ben de o dönemlerde Vatan Hastanesi’nde doğdum. Annemler Ankaralı olduğu için sürekli bir gidiş geliş vardı. Annemler ben doğmadan İstanbul’a gelmişler. Babam ODTÜ’den, Dil Tarih’ten mezun ama ben hiç Ankara’da yaşamadım.”
İlk Oyunculuk Deneyimi
İlk oyunculuk deneyimini çocuk yaşlarda yaşadığını belirten Günsür, “Halam Nilgün Hanım, ben beş altı yaşındayken beni bir reklamcı arkadaşının yanına götürdü ve ilk margarin reklamında oynadım. O reklamda gölge olarak geçen çocuk bendim. Sonra margarin reklamında başrol oldum.” dedi.
“Geçmiş Bahar Mimozaları… 9 bölüm, TRT için sinema tadında çekilen bir diziydi. 12 yaşında neyin ne kadar farkındaydım bilmiyorum ama yıllar sonra baktığım zaman Müşfik Kenter ile sabah sahne sırası beklerken yatakta uyuduğumuz bir fotoğraf var. Sinema tozunun alındığı zamanlar.” diye ekledi.
“Hamam” Filminin Kariyerindeki Yeri
Hamam filminin kariyerindeki yerinin çok özel olduğunu vurgulayan Mehmet Günsür, “Büluğ çağı başlıyor, zor günler, değişen yüz ve sivilceler. Sonra birkaç minik reklam oldu ve Hamam filmine kadar geldi. O dönemde bir restoran işletiyordum. Ferzan Özpetek bir türlü başrol oyuncusuna ikna olamamıştı ve aramaya devam ediyordu. Deneme çekimi yaptık ve öyle tanıştık. Saçlarımı kestim ve o kararı verdim, iyi ki de vermişim.” dedi.
Hamam filminden sonra oyunculuk kariyerine kesin olarak karar verdiğini belirten Günsür, “Film İtalya’da ve dünyada büyük ilgi gördü. Hamam sayesinde bir sene Türkiye’de kaldım. Böyle bir filmle başlayınca bu çıtayı Türkiye’de tutturmak zor.” diye ekledi.
Mehmet Günsur, İtalya’da yaşamaya nasıl karar verdiğini şu sözlerle anlattı: “İtalya’da dört yıl boyunca bir oyunda oynadım. Turne yaptık çok fazla. İtalyan Lisesi mezunu olduğum için hep kafamın bir yerinde İtalya’da yaşayacağım diyordum. Şu an Roma’da yaşıyorum. Orada bir ajansla birlikte çalışıyorum ve bir anda Fas’ta İsa’nın bir havarisi olarak buldum kendimi. Evlendim, eşim de belgeselci ve yönetmen. Bir film sayesinde tanıştık, bir aşk filmiydi.”
Kariyer Yönetimi ve Hayat Felsefesi
Kariyer yönetiminde magazinden uzak durduğunu belirten Mehmet Günsür, “Bir oyuncu olarak birinin beni set dışında seyretmesini istemiyorum. Ben insanları seyretmek istiyorum fark edilmeden. Meşhur olmak günümüzde çok kolay. Ama benim ilgilendiğim bir taraf değil.” dedi.
Günsür, her rolüne nasıl hazırlandığını şöyle anlattı: “En sevdiğim süreç, hazırlık sürecidir. Elinize bir senaryoyu alıp okumaya başladığınızda, o kağıt üzerindeki karakter yavaş yavaş ete kana bürünmeye başlıyor. Her karakter farklı ve her karakter derin. En yüzeysel karakterler bile kendi derinliğinde var oluyor.”
Mehmet Günsür hayat felsefesini ise şu sözlerle açıkladı: “Benim için çok sihirli olan bir şey var, memnun etmek ve iyilik etmek. Sadece canlandırdığın karakterlerle de ilgili olabilir, kalplere dokunmak dedik ya, birine bir mutluluk verebiliyorsan, onun hazzı çok büyük. İnsanın kendiyle barışık olması, sanatını iyi yapması için çok önemli. İşini iyi yapan insanlarla çalışmak her zaman keyifli olur.”